25 Kasım 2018 Pazar

DÜŞÜNCE VE GÖRÜŞ PENCEREMDEN SESLENİŞLER-25 DÜŞ GİBİ BİR TASARIM/ DÜŞÜNCE PROJESİ: (GEBZE-HALKALI BANLİYÖ HATTI PROJESİ) BİR KENTSEL KÜLTÜR PROJESİ OLABİLİR(Mİ?)

DÜŞÜNCE VE GÖRÜŞ PENCEREMDEN SESLENİŞLER-25


DÜŞ GİBİ BİR TASARIM/ DÜŞÜNCE PROJESİ: 
(GEBZE-HALKALI BANLİYÖ HATTI PROJESİ) BİR KENTSEL KÜLTÜR PROJESİ OLABİLİR(Mİ?)






Resimler:1-2 sıralı görseller Anadolu yakasında Erenköy merkezde yeni yapılan köprüye giriş yolundan-3-4 sıralı görseller, Anadolu yakasında hatların döşenmesi çalışmasından 5-6 sıralı görseller 





Avrupa yakasında hat döşenmesi çalışmasından 7-8-9 sıralı görseller yabancı ülke örnekleri.




GENEL ÇERÇEVEDE DURUMA BAKIŞ

GEBZE-HALKALI arasında önemli bir ulaşım sistemi oluşturan MARMARAY PROJESİNDE, Avrupa ve Asya yakalarındaki ESKİ BANLİYÖ HATLARININ iyileştirilmesi çalışmalarında sona gelindiği, yakın zamanda hizmete açılacağı haberleri basında yer almıştır. MARMARAY PROJESİNİN önemli iki parçası olan (Gebze-Haydarpaşa) ve (Sirkeci-Halkalı) BANLİYÖ HATLARININ yüzeysel olarak iyileştirme çalışmalarına 2011 yılında başlanmış, bazı aksamalarla da olsa, nihayet bitirilme noktasına gelinmiştir. Bilindiği gibi bu raylı toplu ulaşım koridoru, Metro ağ sistemine bağlantılanarak büyük İstanbul Metropolünün raylı sisteminin ANA OMURGASINI oluşturmuştur. 
Merkezi Hükümet tarafından yapılan ve Yetkililerin, Cumhuriyet tarihinin ‘en büyük ulaşım altyapı projesi’ olarak açıkladıkları Ana Omurga nitelikli bu raylı ulaşım sistemi, iki yaka arasında BANLİYÖ HATLARINI BÜTÜNLEŞTİRMİŞ ve İKİ YAKA ARASINDA İLİŞKİLER YAŞAMINDA, günlük kent içi ulaşımda büyük rahatlık sağlamıştır. Bu RAYLI TOPLU ULAŞIM SİSTEMİ, başarılı- doğru ve yararlı bir ULAŞIM ALTYAPI PROJESİ örneği ortaya koymuştur.
76 km uzunluktaki bu raylı toplu ulaşım sisteminin, 13,5 km kısmı boğaz altından (daldırma tüp ve delme tünellerle) geçmektedir. İki yakadaki MEVCUT BANLİYÖ HATLARINA, üçüncü bir hat eklenerek, güzergâh aynı zamanda YÜKSEK HIZLI TREN için de hizmet verecek duruma getirilmiştir. YHT için eklenen bu üçüncü hat, Edirne’ye ve oradan Avrupa’ya uzanacaktır. Bu amaçla Anadolu yakasında SÖĞÜTLÜÇEŞME İSTASYONUNDAN ayrılan bir hat, kuzeyde YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜNDEN geçerek, yeni İSTANBUL HAVA LİMANINA ulaşacak şekilde çalışmalara devam edilmektedir. Planlamaya göre ileri etaplarda ÇERKESKÖY-TEKİRDAĞ-EDİRNE HATTI tamamlandığında Avrupa’ya bağlanacaktır. Yüksek Hızlı Tren, iki yakada BANLİYÖ HATLARI üzerinde mevcut istasyonlardan GEBZE-PENDİK-MALTEPE- BOSTANCI-SÖĞÜTLÜ ÇEŞME-HAYDARPAŞA-BAKIRKÖY-HALKALI olmak üzere beş istasyonda, İYİLEŞTİRİLEN ya da YENİ YAPILAN PERONLARDA indirme-bindirme hizmeti verecektir. Bu istasyon alanlarında bu amaçla gerekli düzenlemeler yapılmış/yapılmaktadır.

-BANLYÖ HATLARININ PLANLANMASINDA
‘TASARIM’ GEREKLİ(Mİ?)DİR
ANADOLU YAKASI BANLİYÖ HATTI (Gebze-Ayrılık Çeşmesi -Haydarpaşa ) 14 km ve AVRUPA YAKASI BANLİYÖ HATTI (Sirkeci bağlantılı Kazlı Çeşme-Halkalı ) 48 km uzunluktadır. Bu iki önemli BANLİYÖ HATTI birden fazla ilçenin sınırları içinden geçerek yerleşmelere hizmet vermektedir. Bakanlık tarafından yapılan YENİLEME ve İYİLEŞTİRMEDE, genel olarak mevcut istasyon binaları korunarak değerlendirilmiş, eski peronlar yeni sistemin gereği iyileştirilmiş ya da gereken bazı yerlerde YENİ İSTASYON PERON yerleri aynı hat üzerinde kaydırılarak inşa edilmiştir. Bu hatlar TCDDY mülkiyetinde olup, mülkiyet sınırlar içinde kalarak YÜZEYSEL İYİLEŞTİRME-YENİLENMELER kuşkusuz, tamamen teknik ve mekanik düzeyde özelliklere göre hazırlanan Plan/projeye göre yapılmıştır. KENT İÇİ TOPLU TAŞIMA ULAŞIM GÜZERGÂHI olan koridor aynı zamanda, İstanbul mastır planı ve özellikle ilçeler Nazım plan ve Uygulama planları ile nasıl bir ilişki ve bilgi alışverişi içinde gerçekleştiği pek bilinmemektedir.
RAYLI SİSTEM ULAŞIM KORİDORU;
FAY HATTI OLUŞTURAN BİR GÜZERGAH.
Ama aslında kent bütününde çok uzun bir mesafe kat eden bu koridor, YERLEŞME BÖLGELERİNİ ikiye bölmektedir. Dolayısıyla böldüğü yerleşmenin içinden geçerken adeta, kent dokusunda bir tür ‘fay hattı’ oluşturmaktadır. Hatlar yüzeysel olarak iyileştirilirken ve yenilenirken de, araçlar ve yayalar için var olan alt geçitler ve köprüler de, belirlenen kotlarda yeniden yapılmış/yapılmaktadır.
Ne var ki, iki yakada ESKİ BANLİYÖ HATLARININ oluşturduğu bu ULAŞIM KORİDORU üzerinde, yerleşmeler bütününde bölünmenin getirdiği olumsuzlukları giderecek şekilde, GÜNLÜK YAŞAMIN gereği yoğun ilişkiler için olumlu çözümler getirilememiştir. Belki, hatların ilk yapıldığı zamanki yerleşme nüfusu için yeterli olan alt geçitler ve köprüler, günümüzde yenilenen şekliyle, gerekli norm ve standartlarda yapılmış olsa da, İKİ TARAFIN İLİŞKİLER YAŞAMINI gereği şekilde rahatlatmamıştır. Eski istasyonların bulunduğu semtlerde, yeni kotlara göre yenilenen köprüler ve alt geçitler, hoş olmayan durumlar ortaya çıkartmıştır (örneğin, eski semt merkezlerindeki Bostancı-Suadiye arasındaki tren köprüsü-Erenköy tren köprüsü-Göztepe tren köprüsü ve bazı diğerlerinde de olduğu gibi).Yeni yapılan köprüler ve alt geçitler, bulundukları yerlerde dokuya yabancılaşmış ve kent peyzajı açısından da olumsuz sakil ve uyumsuz örnekler olarak ortaya çıkmıştır.
Oysa bu RAYLI TOPLU TAŞIMA ULAŞIM KORİDORUNUN BANLİYÖ HATLARININ (özellikle Anadolu yakasında), ortaya çıkan bu büyük fırsatta, TCDDY mülkiyet sınırları içine hapsolmadan ve sadece yüzeysel iyileştirme ile sınırlı kalmadan, bu güzergâhta ÖNEMLİ YERLEŞME (SEMT) MERKEZLERİNDE RAYLI HATTIN ZEMİN KOTU İNDİRİLEREK, ray hatlarının üstü STÜRÜKTÜREL BİR PLATFORM (betonarme dal döşeme) KISMÎ OLARAK kapatılabilirdi. Böylece, en azından ‘İSTASYON ALANLARINDA’ hattın iki tarafındaki insanlara engelsiz geçiş olanağı verecek bir yaya kullanım tasarımı yapılarak, yayalarla bağlantılaşabilirlik sağlanabilir ve bölünmüşlük kısmî olarak ortadan kaldırılabilirdi. Hatta bu platform bazı faaliyetlerle eylem alanı olarak da düzenlenebilirdi. Bu çözüm, kentin morfolojik yapısını da zenginleştirilebilirdi. Ayrıca iki tarafın yaya ulaşımının yoğun olduğu yerleşme bölgelerinde bir gereksinim olarak, yeni alt geçit ve ilçe ulaşım planına göre de uygun yerlerde araç geçişleri için de alt geçit-Köprü yerleri belirlenebilirdi. Belirlenecek ‘İstasyon Alanları’ tasarımında, kentsel bütünle bağlantılı, çevresiyle uyumlu ve kentsel yaşamla ilgili gereksinimlere, isteklere uygun çözümler geliştirilebilirdi.
Burada hemen not etmeliyim ki, bir ulaşım koridoru planlamasına TASARIMIN sokularak, bir Kentsel Tasarım Konsept Projesi ve Rehberleri hazırlanması ile ilgili görüşüm, halen yaşadığım Anadolu yakasındaki gözlemlerimden bir ‘Düşünce Projesi’ olarak ortaya çıkmıştır. Bu ‘Düşünce Projesi’nin ortaya çıkışında, kuşkusuz, Akademik ortamda çok uzun yıllar, kentsel tasarımın bir düzenleme aracı olarak tanınması, yayılması ve meşrulaşmasındaki uğraşlarımın da bir sonucu olduğunu belirtmeliyim.
ÖZETLE, Marmaray Projesi, çok önemli bir büyük fırsat yaratmıştır. Fakat banliyö hatlarının ve ‘İstasyon Alanları’nın yenilenmesinde ‘TASARIM’ devreye sokulmamıştır. İstanbul kent bütünü için daha çağdaş, rasyonel bir sonuç elde edilmesi fırsatı değerlendirilememiştir.
Doğrusu bunlar BÜTÜNCÜL PLANLAMA YAKLAŞIMIYLA değerlendirildiğinde, BU KORİDOR PLANLAMASI pekâlâ kent mastır planı ve ilçelerin nazım planları muvacehesinde ele alınabilirdi. Büyükşehir ve İlçe Belediyeleriyle işbirliği yapılabilirdi. Dolayısıyla çalışmanın ana iskeleti böylece oluşturulur ve planlamada bütünleşik olarak ta BANLİYÖ HATLARI KENTSEL TASARIM KONSEPT PROJESİ ile vizyon ve kentsel tasarım ilkeleri belirlenerek, bu ilkeler doğrultusunda güzergâh üzerindeki ‘İstasyon Alanları tipolojisi’ belirlenebilir ve koridorun ulaşım ve görselleşmesine yardım edecek İSTASYON ALANLARI KENTSEL TASARIM REHBERLERİ hazırlanabilirdi. Ama olmamış. Üstelik ülkede artık, planlama ile bütünleşen düzenleme aracı olarak KENTSEL TASARIM yasal mevzuatta yer almışken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bünyesinde KENTSEL TASARIM BİRİMİ oluşturulmuşken, KENTSEL TASARIM PROJELERİ için yönetmelikler hazırlanmış ve son olarak ta Bakanlık, KENTSEL TASARIM REHBERLERİ için bir ÇERÇEVE MODELİ de ortaya koymuşken maalesef olmamış, yapılmamıştır.
Dolayısıyla keşke, bu ulaşım koridorunun planlanması çerçevesinde TASARIM devreye sokulsaydı.‘BANLİYÖ HATLARI KENTSEL TASARIM KONSEPT PROJESİ ’ ile ‘İSTASYON ALANLARI KENTSEL TASARIM REHBERLERİ’ oluşturulabilseydi. Ve şayet yapılsaydı İnanıyorum ki, böyle bir proje aynı zamanda ülkede, bundan böyle gerçekleşecek, BÜYÜK ALTYAPI PROJELERİ için de bir örnek oluşturabilirdi. 

Hatta aşağıda verdiğim yabancı örnek için kurulan cümledeki gibi bu proje bize özgü, bir 
‘KENTSEL KÜLTÜR TASARIMI PROJESİ’ de olabilirdi.
Keşke böyle bir yol denenseydi.
ULAŞIM ALTYAPI PROJELERİNDE
‘TASARIMIN ROLÜ’ ÜZERİNE, BİR ÖRNEK

Yukarıda bir ‘Düşünce Projesi’ çerçevesinde önerdiğim, Banliyö hatları planlanmasında kentsel tasarım konsept projesi ve rehberleri yapılmasında, yaklaşım ve ele alış yöntemi açısından, ABD de ARİZONA EYALETİ Başkenti PHONİX kent merkezinden kent dışına giden hafif raylı sistemde ulaşım hattına eklenen bir güzergâh için hazırlanan Kentsel Tasarım Konsept Projesi örnek olarak incelenebilir. Burada kısaca bilgilendirmek amacıyla, bu Kentsel Tasarım Konsept Projesi ve Rehberi ile ilgili rapordan bazı açıklamalara yer vermek istiyorum.
Konsept Tasarımının etüdü ve planlaması ile ilgili açıklamalardan anlaşılan şu ki, raylı hattın geçtiği her yerleşme biriminin planları ile diğer ilgili dokümanları ve mevcut arazi kullanım planları, politikaları, mevcut raylı sistemin karakteristiğini ortaya koyan araştırmalardan, Kentsel Tasarım Konsept Projesi hazırlanmasında yararlanılmıştır. Bu ulaşım koridoru için yapılan analiz çalışmaları ile de Kentsel Tasarım sürecinin hedefleri belirlenmiştir. Arazi kullanım ile ilgili hususlar, tasarım ve semtler, güzergâhtaki hatlar üzerinde istasyonlar arası bağlantılar incelenerek nasıl bir mekân oluşturulacağı açıklanmıştır.
Kentsel Tasarım Rehberi, mevcut istasyon alanları ve istasyon alanı tipolojisi tanımlanarak,ulaşım ağının tasarım ve görselleşmesine yardım eden bir araç olarak geliştirilmiştir. 

Hazırlanan kentsel Tasarım Konsept analizi içinde de, önerilen istasyon alanları ve ulaşım koridoru için vizyon belirlenmiştir. İstasyon alanlarının tasarım önerilerinin, kentsel bütünle bağlantılı, çevresiyle uyumlu ve kentsel yaşamla ilgili isteklere uygun şekilde olması hedeflenmiştir. İstasyonların planlanmasında; gereksinimler, istekler ve hattın geçtiği her kent/semtin politikaları dikkate alınmıştır. Çalışmaların ana iskeletinin de, yerel yönetimlerle birlikte tanımlanması hususu belirtilmiştir. Böylece, koridor için vizyon belirlenmesi ve bu çerçevede istasyon alanlarının karakteristiği ve kimliği ile tasarımın nasıl yapılacağı gösterilmiş ve bu amaçla Kentsel Tasarım İlkeleri getirilmiştir. Tasarımı destekleyen ilkeler de 4 hedef grup içinde ele alınmıştır.Bu hedefler;(Sürdürülebilirlik)-(Yerel arazi kullanımı)-(Kentsel çevreyi geliştirme)-(Güvenli ve savunulabilir mekanlar yaratılması) olarak belirlenmiştir. 

Aşağıda her bir hedef için ilke olarak belirlenen konular bilgi için verilmiştir.
1)SÜRDÜRÜLEBİLİRLİKLE İLGİLİ TASARIMI DESTEKLEYEN İLKELER:
(Yaya ve Sokak Manzarasını/ Peyzajı İyileştirmek)(Mevcut Kültürel-Tarihi Kaynakları Korumak)(Alternatif Enerji Sistemi ve Yeniden Kullanılabilir Malzeme Kullanımını Desteklemek)(İstasyon Alanına Motorlu Vasıta Girişini Önlemek)
2)YEREL ARAZİ KULLANIMI HEDEFLERİNİ DESTEKLEYEN İLKELER:
(Yerel Sivil Örgütler Tarafından Planların Bölge Revizyonu ve Yeniden Gelişmeyi araştırmasına fırsat yaratmak)(Faaliyet Merkezinin Çevresindeki Gelişmelere dikkat Etmek/Meşgul Olmak)(İstasyon Alanına Bağlı Gelişim ve Gelecek İstasyon Girişlerini Desteklemek)(Kentsel Büyüme-Gelişme Planı ve Bölge Düzenleme İlkeleri, Genel Planlar ve Özel Planlara Uyum Sağlamak)
3)KENTSEL ÇEVREYİ GELİŞTİRMEYİ VE BAŞARILI TASARIMI DESTEKLEYEN İLKELER:
(Kentsel Tasarımcı-Mimarlar-Sistem Tasarlayıcılar-Sanatçılar ve Bunlarla Bağlantıları çalışmalara katmak) (Yenilikçi Tasarım Sonuçlarını Geliştirmek)( Planda Belirlenen Vizyonun İstasyon Tasarımına ve İstasyon Alanına Yansıtılmasını sağlamak)(Yeni Tasarım Konsepti, Teknoloji ve Yenilikçi Malzemeler Kullanmak)(Transit Yolcuları ve Yayalara Uygun, Davetkâr Çevre Yaratan Tasarımı Desteklemek)
4)GÜVENLİ VE SAVUNULUR MEKÂNLARIN TASARIMINI DESTEKLEYEN İLKELER:
(istasyonlara, Beldenin Anlamı ve Karakterini Yansıtmak)(İstasyon ve İstasyon Alanı Tasarımında Çevresel Tasarım İlkelerini Kullanmak)(Tüm Ulaşım Kolaylıklarını, ‘Eşit Ulaşım-Girişi’ Sağlamak)(istasyonda Ulaşım ve Yaya için Engelleri Kaldırmak).

Bu proje bütünüyle ‘BİR KENTSEL KÜLTÜR TASARIMI PROJESİ’ olarak değerlendirilmiştir.

EK-Tasarımın altyapı planlamasına sokulması bağlamında bir örnek olarak Avrasya tünel geçişini belirtebilirim.Avrasya tünel geçişinin giriş-çıkış ağızlarının Avrupa yakasında,, bütünüyle tarihi sit alanı olan sur içinde değil,sur dışında yapılması doğru olurdu (Zeytinburnu örneğin) .

Böylece belleklerde yer etmiş Aksaray meydanı yok edilmezdi.Hatta uygulanan yüksek teknoloji ile pekala boğaz dibinden gelip yüzeye çıkış için yapılan kıyıya koşut tünel bazı kısımlarda Marmara denizini gösterecek şeffaflıkta pencereler yapılarak çözüm getirilebilirdi.Bu da ancak,üzerinde durduğum gibi, bu ulaşım hattının planlanmasına TASARIMIN sokulmasıyla olabilirdi.

Mehmet Çubuk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder